Posta pulları, bir gönderinin posta ücretinin ödendiğini gösteren yapışkan ve özel tasarlanmış etiketlerdir. Genellikle resim ve yazılar içeren posta pulları, gönderildikleri posta merkezlerinden damgalanarak gönderilerin ücreti tahsil edildiği en yaygın ödeme şeklidir.
Osmanlı İmparatorluğu, uzun ömürlü imparatorluk tarihi boyunca birçok farklı dönemi kapsamıştır. imparatorluğun posta sistemleri zaman içinde değişmiş ve gelişmiştir. Sultan Abdülaziz döneminde, pulların tasarımı değiştirilerek renkli pulların kullanımı başlamış ve pulların üzerine daha fazla detay ve Osmanlıca metinler eklenmiştir. Bu gelişme, pulların daha sanatsal ve özgün hale gelmesini sağlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, özellikle Avrupa'da başlayan akıma paralel olarak, tasarımlarında Osmanlı İmparatorluğu'na ait yapılar ve yerlerin tanıtımını da içeren pul serilerinin basımına başlanmıştır.
Osmanlı Posta Teşkilatı 1863 ila 1922 yılları arasında çıkarılan toplam 946 adet pul kullanılmıştır. Günümüzde bunlar için başvurulacak en ayrıntılı yayın “İstanbul Filateli ve Kültür Merkezi A.Ş. (İSFİLA)” tarafından iki yılda bir çıkarılan Türk Pulları Kataloğu’dur.
Posta pulları, ilk olarak Birleşik Krallık'ta 6 Mayıs 1840'ta kullanılmaya başlanmasına rağmen, Osmanlı İmparatorluğu'nda ancak 1 Ocak 1863'te kullanılmaya başlandı.
31 Aralık 1862 (20 Recep 1279) tarihli Rûznâme-i Ceride-i Havadis gazetesinde yayınlanan bir “ilânname” Osmanlı posta tarihinin temel taşlarından birini, ilk posta pulunun çıkarıldığını bildiriyordu. Üzerinde Sultan Abdülaziz’in tuğrasını taşıyan bu seri, “Tuğralı Pullar” olarak anılır. Aynı ilânnamede bu pulların sarı, mor, mavi ve kırmızı renklerde sırasıyla 20 para, 1 kuruş, 2 kuruş ve 5 kuruş olarak sunulduğu açıklanıyordu. Bununla beraber filatelistler arasında 2 ve 5 kuruşluk pulların (Sağdaki görselde 5 kuruşluk pul görülmektedir.) aslında 1862’de hazırlanmış olduğuna dair fikir birliği vardır ve bunlar “Birinci Baskı (Emisyon)” olarak adlandırılır. Dolayısıyla yukarıda açıklanan dört pulluk seri ikinci baskı ve Aralık 1863’te çıkarılan 20 para ve 1 kuruşluk iki pul üçüncü baskıyı oluşturur. İlk iki baskı ince kâğıda, üçüncü baskı ise daha kalın kâğıda yapılmıştır.
Ayrıca postane bulunmayan yerlerden gelen posta ücreti ödenmemiş mektuplar için varışta uygulanmak üzere aynı değerlerde kahverengi pullar bastırılmıştı. Bu nedenle bunları bir “takse” pulu olarak düşünmemek gerekir.
Arkası zamklı olan pullar dantelsizdi ve taşbaskı yöntemiyle Darphane-i Amire’de basılmıştı. Taşbaskı, kireç taşının üzerine yağlı bir madde ile çizilmiş şekillerin baskı yoluyla çoğaltılması tekniğidir. Tabakalardaki kaç pul olduğu tartışılmakla beraber genel kanaat 12 x 20 = 240 adet olduğu yönündedir. Ne yazık ki pulların tirajı hakkında bilgi bulunmadığı gibi baskı kalıpları da günümüze ulaşmamıştır.
Tuğralı pullar iki yıl yürürlükte kaldı. 13 Ocak 1865’te “Ayyıldızlı Pullar” olarak anılan ikinci seri çıkarıldı. Paris’te Poitevin matbaasında bastırılan bu pulların deseni Fransız kalıp uzmanı M. Duloz tarafından hazırlandığı için “Duloz” pulları olarak da anılırlar. Zeminde yukarı dönük ayyıldız, üst baskıda ise altı farklı tip yazı bulunmaktadır. Zemin ve üst baskı ve tipografi tekniği ile basılmıştır ve pullar 12½ dantellidir. 1882 yılına kadar 6 değişik tipte hem posta hem de takse pulu olarak kullanılmışlardır.
Matbaayla yapılan anlaşma uyarınca kalıplar 1868’de İstanbul’a getirilmiş ve pullar Kasım 1874’e kadar Maliye Nezareti matbaasında basılmıştır. Bunların zemininde tipografi, üst baskılarında ise taş baskı tekniği kullanılmıştır. Yukarıdaki tarihten başlayarak Ekim 1875’e kadar H. Mehendisyan matbaasında aynı teknik kullanılarak basılmış olan pullar 13¼ dantellidir.
Ocak 1876’dan itibaren baskı için Düyun-u Umumiye matbaası kullanılmıştır. Bunlarda zemin ve üst baskı tipografi tekniği ile basılmış olup dantele yine 13¼ olarak devam edilmiştir.
Yıllar boyunca birçok değişiklikten geçen pullarda sayısız baskı ve dantel hataları bulunmaktadır. Ayrıca Ekim 1868’de basılan takse pulları arasında kayıtlı fakat bugüne kadar bir örneği görülmemiş olan 25 kuruşluk pul posta tarihimizin ilginç konularından birini oluşturmaktadır.
Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının ardından, 27 Eylül 1876’da "Aylı Posta Pulları" (Ampir) olarak anılan yeni bir seri kullanılmaya başlandı. Düyun-u Umumiye matbaasında tipografi tekniği ile basılan pulların danteli genelde 13¼ olmakla beraber Temmuz 1884 baskısında 11½ dantel görülmektedir. Bu baskının bir diğer özelliği Evrensel Posta Birliği (UPU) kararları çerçevesinde ilk defa 10 para için yeşil, 20 para için kırmızı ve 1 kuruş için mavi renklerin devreye alınmasıdır. Bu özel renkler 1913 yılına kadar çıkan bütün serilerde görülmektedir.
Bu pullar da uzunca bir zaman tedavülde kaldığı için çeşitli değişikliklere uğramış, matbua için kullanılacak pullara ilk defa el basması üst baskı uygulanmıştır.
11 Şubat – 10 Mart 1892 günleri arasında çıkarılan yeni seriler “Tuğralı ve İmparatorluk Armalı Pullar” olarak tanınır ve Düyun-u Umumiye Matbaasında tipografi tekniğiyle 13 ¼ dantel olarak basılmıştır. 6 değerden oluşan bu pullara da matbua için el basması ve matbu üst baskı yapılmıştır.
1897’de zaferle sonuçlanan Türk – Yunan savaşı sırasında ele geçirilen fakat bir yıla kalmadan Yunanistan’a iade edilen Teselya bölgesi için 21 Nisan 1898’de 5 değerden oluşan, pulları sekizgen olan bir anma serisi çıkarıldı. Posta tarihimizin bu ilk anma serisinin bir diğer özelliği de üstünde sultanın tuğrasının yanı sıra Yenişehir köprüsünün resminin bulunmasıydı. Düyun-u Umumiye Matbaasında tipografi tekniğiyle 300.000 tirajla basılan pullar 13 ¼ dantelliydi.
14 Mart 1901’de çıkarılan “Küçük Tuğralı ve Ayyıldızlı” seride yurt içi ve yurt dışı için ayrı desenlerde ve değerlerde sekizer pul bulunuyordu. Her ikisinde de matbua için üst baskılı pullar vardı. Yurt dışı pullarının özelliği, yabancı postanelerle rekabet amacıyla nominal değerinin %20 oranında düşük fiyata satılmasıydı. Ayrıca dört değerden oluşan kızıl pembe renkte takse pulları da seri içinde yer alıyordu. Öncekiler gibi Düyun-u Umumiye matbaasında tipografi tekniği ile basılan bu pullar da 13¼ dantelliydi.
Bu seri 1905’te bu defa 12 dantelle yenilendi fakat yurt dışı için desende yalnızca 20 paralık normal ve matbua üst baskılı pul basıldı.
1 Eylül 1905’te “Şualı, Küçük Tuğralı ve Ayyıldızlı” olarak tanımlanan, 10 değerden oluşan yeni bir seri çıkarıldı. Bu serinin 6 değeri matbua üst baskılıydı. 1 ve 2 kuruşluk takse pulu da bulunuyordu. Yurt dışı için 4 değerdeki pula “ب" (B: beyiye) üst baskısı yapılmış ve bunlar da nominal değerinin altında satılmıştır. Düyun-u Umumiye Matbaasında tipografi tekniği ile basılan pullarda 12, 12 x 13½, 13½ ve 13½ x 12 dantellere rastlanmaktadır.
14 Mart 1908’de Sultan Abdülhamid’in tuğrasını taşıyan ve yine 10 değerden oluşan “Tuğralı ve Ayyıldızlı” pullar çıkarıldı. Bunlar da aynı yukarıdaki özellikleri taşıyordu.
Osmanlı Devleti’nin ikinci hatıra serisi 17 Aralık 1908’de meşrutiyetin ilanı nedeniyle çıkarılan ve 5 değerden oluşan 50 bin tirajlı pullardır. Düyun-u Umumiye Matbaasında tipografi tekniği ile basılan pullarda 12, 12 x 13½, 13½ ve 13½ x 12 danteller bulunmaktaydı.
Sultan Mehmed Reşat’ın tahta çıkmasıyla Aralık 1909’da çıkarılan seri, 1908 Sultan Abdülhamit pulları klişelerinde yapılan değişikliklerle yeni sultanın tuğrasını taşıyan biçimde, aynı değerlerde kullanıma verilmiştir. Kullanılan farklı kalıplar pullarda bazı tip değişiklikleri olması sonucunu doğurmuştur.
Sultan Mehmed Reşat’ın Makedonya şehirlerini ziyareti anısına, 11 Haziran 1911’de, önceki yıllarda çıkarılan pulların üzerine ziyaret edilen şehirler olan Selanik, Manastır, Üsküb ve Priştina’nın adlarının üst baskı olarak uygulandığı 124 puldan oluşan bir seri çıkarılmıştır.
Tarihimizin ikinci resimli serisi 14 Mart 1913’te çıkarılan, 10 değerden oluşan “Yeni Postane” pullarıdır. Bunlarda da yurt dışı için indirimli satılan 4 pul, takse için 6 pul bulunmaktadır.
Yurt dışında basılan ikinci seri 23 Ekim 1913’te Edirne’nin kurtuluşu nedeniyle çıkarılan 10, 20 ve 40 paralık üç değerden oluşan pullardır. İngiltere’deki Bradbury & Wilkinson matbaasında gravür tekniğiyle basılan 340 bin tirajlı bu seride Selimiye camisi resmedilmiştir.
Bunun hemen arkasından 14 Ocak 1914’te yine aynı matbaada basılan, 17 değerden oluşan 12 dantelliseri ise, tarihimizin en güzel pullarından bazılarına sahiptir. İki hafta sonra 4 değerdeki pulların yer aldığı takse serisi çıkmıştır. “Birinci Londra Serisi” olarak adlandırılan bu serinin birçok pulu ilerdeki tarihlerde farklı konular için farklı üst baskılar uygulanarak kullanılmıştır. (Sağdaki görselde bu seriden 10 kuruşluk pul görülmektedir.)
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından İngiltere’de pul bastırılması olanağının ortadan kalkması ve stokların azalması üzerine geçmiş dönemde basılıp da tedavülden kaldırılmış pullara üst baskı uygulanarak oluşturulan serilere filatelimizde “Harp Emisyonlar” adı verilmektedir. Bu amaçla kullanılan pullar arasında çeşitli kusurlara sahip olmaları nedeniyle tedavüle hiç sokulmamış olanlar da bulunduğu için harp emisyonlarında çeşitli hatalara rastlanmaktadır.
Harp emisyonlarının ilki 30 Eylül 1915’te çıkarılan 69 pulluk “Ay ve Altıköşeli Yıldız” serisidir. Bunu takiben 18 pulluk altı köşeli yıldızlı ve 25 pulluk beş köşeli yıldızlı “Evlad-ı Şüheda” serileri çıkarıldı.
29 Şubat 1916’da 88 pulun yer aldığı “Ay ve Beş Köşeli Yıldız” üst baskılı yeni bir seri kullanıma açıldı.
29 Mart 1916’da şehir postasının kuruluşunun 50. yılı nedeniyle 5 puldan oluşan, üstünde ilk postane binasının resminin yer aldığı bir seri Viyana’da KK. Staatsdruckerei’de bastırıldı. 13½ dantelli bu pullar daha sonra çeşitli üst baskılar uyarlanarak kullanımda kaldı.
15 Kasım 1916’da ve 6 Şubat 1917’de yine aynı matbaada “Dolmabahçe Sarayı” ve “Sultan Reşad Portreli” üçer pulluk iki ayrı seri bakır levhaya baskı yöntemiyle bastırıldı.
Osmanlı posta tarihinin en uzun serisi 25 Şubat 1917’de çıkarılan 146 puldan oluşan PTT serisidir. Önceki emisyonların ihtiyacı karşılayamayacağı anlaşıldığında eldeki stoklar tekrar elden geçirilmiş ve kalanlar PTT harflerinden oluşan desenli bir üst baskıyla kullanıma sunulmuştur. Seriyi oluşturan pullarda, stoklarda en sona bırakılanlar olduğundan, birçok hata bulunmaktadır.
Sonraki dönemde kullanılan pulların neredeyse tamamı yine Viyana’da bastırılmıştır. Sekiz değerden oluşan 1917 – 1918 serisini, 21 Ocak 1919’da önceki bazı serilere üst baskı yapılarak oluşturulan 13 değerdeki “Mütareke Hatıra Pulları” ve 3 Temmuz 1919’da Sultan Vahdeddin’in tahta çıkması nedeniyle yine önceki pullara üst baskı yapılarak kullanıma açılan 24 değerdeki seri takip etmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son pulları 4 Şubat 1920’deki 4 değerdeki üst baskılı “Cülus Yıldönümü” ve Mart-Nisan 1920’de Bradbury & Wilkinson matbaasında, bir önceki Londra baskılarının kalıpları kullanılarak meydana getirilen 9 pulluk seri ile 1921-1922’ de çıkarılan üst baskılı posta pullarıdır.
* Aşağıda yer alan görseller, metinde bahsi geçen pul serilerinden örneklendirmedir.